yollara ...
oysa ki iki sırt çantası yeterliydi; kayıklarla okyanuslara açılmaya...
Eylül 22, 2024
ilginç
Eylül 01, 2024
küllük
Ağustos 30, 2024
dilek
Ağustos 24, 2024
bencil
" yazmak iyi eder çünkü her şeyi"
belki öyle belki değil bilmiyorum ama ne zaman yalnızlık burnumu sızlatsa sana koşuyorum sevgili blog. bencil bir arkadaş modeli gibiyim değil mi? : mutluluklarını yaşarken hiç sesini soluğunu çıkarmayan ama mutsuzluklarında deli gibi arkadaşını arayan tiplerden... aslında böyle değildim ben. bunu da uzun uzun dertleşiriz belki...
Ağustos 26, 2023
ucuz uçak bileti
çocukluğumdan beri isterim farklı coğrafyalarda bambaşka sokaklarda dolaşmayı: kahve içeceğim yeri ararken kaybolmayı... çat pat ingilizcemle birisine yol sorup onu yarım yamalak anlayıp da kahve içeceğim mekanı bulduğumu sanmayı, belki birileri ile arkadaş olabilmeyi. çocukken hayal kurabilmek cidden hayal kurabilmek oluyor: bir kere dünyaları yerinde oynatabileceğine inanıyorsun. güçlüsün hem de herkesten güçlüsün. ülke ülke gezme hayallerimi kimi zaman bisikletin üstünde kimi zaman trenle bazen yürüyerek diye hayal etmiştim. bununla ilgili kitaplar okudum, filmler izledim, rotalar yaptım kendime hatta. büyüdükçe de anlattım insanlara hayallerimi hem de aynı heyecan ve inançla. sonraları en sevdiklerimin dahi beni geçiştirişlerini izledim, bana saygı duymayışlarını ve saçmaladığımı hissettirdiler. (insanlar sevdiklerine neden acımasızdır ki?) böyle hayalleri olmayanların benim hayallerimi yapabildiklerini gördüm, görüyorum. şimdi onların gezdikleri sokakları ben dinliyorum, izliyorum ama içim nasıl da buruk...
neye göre kime göre bilmiyorum ama ucuz uçak bileti diye bir şey varsa umarım çıkar karşımıza...
Ağustos 23, 2023
çözüm
"...
masadan eksiliyor dostlar
..."
okuldan çıkıp eve varmadan "gel bir kahve içelim be" diyeceğim kimsem kalmadı. ilk zamanlar bu duruma içerledim yalan yok. sonraları umursamamaya başladım belki mecburiyetten belki kendi kabuğumda yaşıyor olmanın keyfine varmaktan. problem çözmek benim için pek de zor değil: günlük kahve içme miktarımı artırarak çözüme ulaştım. zira içilen sek kahveler hem kendime hem de kendimce sevdiklerimeydi. onlar için sek kahveler dolup taşarken fincanlarımdan anlayamadığım bir şey oluyor :neden gözlerinin içine bakarak umutlarını, hüzünlerini dinlediğim insanların bana aynısını yapamadıkları...
Ağustos 22, 2023
zamanlar sonrasına
iki bilemedin üç yıl için yapacaklarıma dair konuşmam bile hazır. çok hazırım, heyecanlıyım zamanlar sonrası için..
Ağustos 08, 2023
izlemek
Mayıs 21, 2022
analar ve kızları
Ocak 15, 2022
anakara -bir-
Aralık 11, 2021
dört kez anlaşılmamak üzerine
aynı sokağı dört kere dönüp dolaşırken konuştuğumuzdan olsa gerek, anlaşıldığımı sanmıştım. elbette yanılmışım zira hiç anlaşılmamışım.
öyleyse
Aralık 06, 2021
Bobo
çok kahve az da çay içtim. herkes uyuyordu ben ödev yaptım, sabah okul var ve uyusaydım uyanmama üç buçuk saat olacaktı. olamadı.
özledim. çok özledim. anakara'da geçen günlerde konuştuklarımızı, yazdıklarımızı anımsadım. tuttuğum günlüklere bakmıştım cuma günü. üzülmüşüm çok üzülmüşüm ve dönmüşüm beni üzenlerden acıyan yerlerime merhem olmalarını ummuşum. işin ilginç yanı bana merhem yine onlar olmuş.
çalışma masamda bir sinek geziyor şimdi.
isterdim ki şu saat kaç olursa olsun uyumayalım, oturalım konuşalım: olmayanlardan, özlemlerden, hayal kırıklıklarından. konuşalım, konuşalım ki tükensin kalbi acıtan şeyler. sonra hayal kurmaya gelsin sıra...
ben bunları yazarken "Jehan Barbur-Naz Barı" çalıyordu usuldan. sinek etrafımda uçuyordu. herkes uyuyordu. bugün cunda'dan Umay'a aldığımız kedi figürü bana bakıyordu. söylemedim değil mi kızım kedi figürünün ismini "Bobo" koydu.
Mayıs 05, 2021
günlüklerce içimi döküyorum. geçmiyor. kendimden kaçamadığım. üstünü örttüğüm her ne varsa gelip buluyor beni.
anlatılmıyor. ya da anlatamıyorum...
Nisan 11, 2021
arsızca özlemek üzerine
sosyal medyada gezinirken "Anakara" içerikli sayfalarda buldum kendimi. boğazımda hafif bir kaşıntı, burnumda minik bir sızlama hissettim. yine çok özledim Anakara'yı. dersaneden çıkıp karanfil'de dolaştığım günler, dolmuşa binmek için kızılay'dan sıhhıye'ye yürüdüğüm akşamlar, hiçbir sebep yokken bestekar'dan tunalı'ya aylak aylak gezindiğim vakitler... bunca özerk olmadığım daha tıfıl hallerimde kardeşimle mahallenin ara sokaklarında gezindiğimiz; kimi zaman tek kale maç organize edip frikikleri kimin atacağına dair ettiğimiz kavgalar kimi zaman da sabah ezanı uyanıp bisikletlere atlayıp da fileli potanın olduğu basketbol sahasında yaptığımız 2-2 maçlar...
abla dedim, ben Anakara'yı çok özledim. özlemişsindir tabi, ben de çocukluğumu özledim dedi. haklıydı. belki de özlediğimiz şehirler değildi: özlediğimiz "çocukluğumuz"du. çocukluk, kurabildiğimiz sınırsız hayal ve hayalleri gerçek edebilme inancımızın da sınırsızlığıydı. büyüdükçe bu inançtan yavaş yavaş vaz geçirilmeye yönlendiriliyoruz. ve özlem iyice arsızlaşıyor.
Nisan 10, 2021
sisleri dağıtanlar
Aralık 29, 2020
yeni
kütüphanemden yeni bir kitap seçip, defterime bir şeyler yazarak kendimi yatıştırmaya çalıştım. insanın içine söz geçirmesi başka türlü mümkün olmuyordu.