Mayıs 27, 2013

yılmak

güzel günler çabuk biter. ve kalırım yine bir başıma. bu sene ne kadar zordu, halen de zor. yıldım. anlatamadım ki ben kendimi hiç bir zaman.anlamak istemediler. tamam dedim, kimse kimseyi anlamak zorunda değil. ama yüzsüzce her işime karıştılar. özgürlüğümüz hükümetlerden, yönetimlerden önce çevremizdekiler tarafından kısıtlandı. aslında dünyada hep ortak çalıştı otoriteler. 
herkes çocuk sahibi olmasın, lütfen. 
ne çok kırıldı hayallerim. 
yaşamak çok elzem bir şey mi onu sorguluyorum bu aralar. nefes almanın ötesine geçmiyorsa günler, uyuyup uyanmalar bile hep aynı güne çıkıyorsa neden bu kadar çırpınıyorum ki yaşamak için. şükretmiyor değilim sahip olduklarıma, isyankarlık da yok içinde. sadece gülüşlerim çabucak bitsin istememiştim. pek gülemez oldum işte ben.
bugün bana babam, kapasiten bu kadarmış dedi. kendi kapasitesine bakmadan. kendini ölçüp biçmeden. kendini anlayamadıklarına bakmadan ve bencilliğini görmeden konuştu yine. ama bir gün olacak benim içimi bu kadar acıtan herkesle anladığı dilden konuşabileceğim. 
aileler çocuklarını birbiri ile mukayese etmemeli ve onları her koşulda cepte gibi görmemeliler. biraz da olsa kendi parçalarını tanımaya çalışmamalılar. bunu yapmadıklarını vakit öyle kırgınlıklara yol açıyorlar ki... ve öyle büyük bir düşmana sahip oluyorlar ki..
kendimi hiç bir halta yaramamış gibi hissettim bir kez daha. 

Mayıs 19, 2013

korkarım

bencil olmaktan.
ve korkmasaydım, düşünmek uykusuzluklara sebep olmayacaktı.

Mayıs 14, 2013

şeyma'ya

belki 3 hafta oldu belki 4.
bilmiyorum. 
zamanı geriye sarıp da artık senin olmadığını düşünmek işime gelmiyor güzel gülüşlü arkadaşım. böylesi güzel daha nefes alınası en azından: olmamış saymak, gitmemişsin diye bilmek.

güzel gülen insanlar hiç ölmezler ki...
biz hiç bilmedik, hiç belli etmedin halbuki ne kadar çok canın yanmış. öss dershanesinde tanışmıştık, o zamandan bu zamana kaç yıl geçti bak. meğerse kanser nasılda uğraştırmış seni, hiç anlamadık... öyle neşeliydin ki. sen değil hayat sana boyun eğdi be canım arkadaşım.

ben inanmıyorum halen. sen hep kahkaha atarsın bize tam dört kişilik. hem o gün yazışmıştık senle demiştin ya düğünüm olunca halay çekecektik. ben halay çekmeyi beceremiyorum biliyorsun, dershanede teneffüs aralarında öğretmiştiniz bana. şimdi nasıl olacak?

şeyma'm,
dilerim şu kısacık yaşamında hayallerinin ucundan köşesinden tutabilmişsindir. bana o kadar çok şey kattın ki... insanlara güzel bakabilmektin sen, her şeye rağmen. boğazımda bir düğüm, ben seni çok özleyeceğim.