Temmuz 18, 2025

önünden geçmek

geçen hafta umay ve ben trenle anakara'ya gidiyoruz: camımızın önünden bozkır geçerken, yemekli vagonda tost- çay yapıp bir yandan da sohbet ederken istediği bir oyuncaktan bahsetti, ben de harçlıklarını biriktir bakalım demiş bulundum "ya anne dedi, para biriktir diyorsun da ohoo ben biriktirene kadar istediğim şey iyice pahalı oluyor, alamazsam ya..." sen biriktir hele kızım deyince aklıma kardeşim ve ben geldim: harçlıklarımızı biriktirip biraz da ana-baba desteği ile kendi atarisini, atari kasetlerini alabilen çocuklardır biz. kaç bayram geçerdi o harçlıklar biriktirebilmek için ama sonunda hedefimize ulaşabilirdik. 
o günlerden bu günlere: altı yaşındaki kızım kendince enflasyonun farkında, vay be... (iç sesim)

anakara'da evimize yakın bir pasajın içerisinde bilgisayar, sega ve playstation oyunları satan bir dükkan vardı. camekanına televizyon koymuşlardı, oyunların tanıtım gösterimleri hep o ekranda dönerdi. bizde camekanın önünden geçip oyunları izlerdik. atarideki oyunlarımızdan sonra camekandakiler bambaşka bir dünya idi bizim için. en çok futbol oyunlarını izlerdik. fifa serilerini o camekandan ezberlerken, "bilgisayar toplamak" için para biriktirmeye karar vermiş olabiliriz. nitekim başardık da, fifa serilerinin cd'lerini de aldık. fifa 98' de birimiz mouse ile diğerimiz ise klavye ile mücadele ettik, fifa 2000'de "crack" ile tanıştık derken klavyemizdeki " w-a-s-d" tuşlarını da bir güzel eskittik. ha bunları yapan biz, okul açılınca bilgisayarımızın kablosunu annemize verip, biz dersimizi çalışacağız da derdik. o da bambaşka mevzu.

bir şeylerin önünden geçerken başarabilmek gücünü yüreğinde hissetmek ne muazzam. ve canım ciğerim belki de bu güç bazen enflasyona rağmen harçlık biriktirirken, bazense bisikletle hiç geçmediğin bir duvarın önünden geçerken zuhur edecektir. demem o ki sen biriktir o harçlıkları umay bak ben halen biriktiriyorum; henüz görmediğimiz sokaklarda sek kahveler içebilmek için.

Hiç yorum yok: