ben dün psikologa gittim. oturduk konuştuk. notlar aldı hakkımda. beni tanımayan, bilmeyen biriyle konuşmak oldukça hafifleten bir şey. düşünsenize aranızda hiç bir ilişki yok, sana darılmaz, üzülmez ya da onu kıramazsın. üstüne olur olmaz hiçbir şeyi alınmaz. hatta birisine kendini anlatmak gibi bir çaba oluşturuyorsun, bir amacın oluyor 40 dakikalıkta olsa. neyse işte 15 günde bir gideceğim. konuşuruz. yani ben konuşurum o notlar alır. arada bir kaç teknik kullanılır belki bana, bende kpss bilgileri ile içimden tahmin ederim: beni konuşturmak için ne kullandı acaba? diyerek, seansın içine eder gelirim :):):)
ne yalan söyleyeyim, imrendim psikolog ablaya. güzel meslek be. okudukları, öğrendikleri insanlar, kitapları, dersleri düşünmeyi gerektiren cinstendi en azından üniversite yıllarında. zaten günceli takip etmeye oldukça yatkın bir alan. bir dinamizm söz konusu sanki. insanın sevdiği işi yapması hakikaten şahane bir durum olsa gerek. aslında pek anlayamadım henüz psikolog abla için sevdiği işi mi yapıyor, hep istemiş miydi olduğu yerde olmayı? anlarım belki bir sonraki görüşmemizde. ama imrendim işte. konuşuyor ve yazıyor yaptığı iş doğrultusunda, ne daha ne olsun.
ah hayal kırıklıkları, hep başa bela olacaksınız değil mi?
öperim yanağınızdan.