Kasım 20, 2014

yağmur'a umuş

makale okumak (tez yazmaya çalışan biriyim ya), ardından da öğrencilerin sınavlarını okumak için masanın başına oturduğum ve bunların hiç birini yapamadığım günlerin birisindeyiz yine. karanfilli çay içmek, bir şarkıdan ötekine geçmek varken diğerlerini yapmam anormal kaçardı zaten.
hem düşünüyorum da, şiir de okuyorum ara ara. güzel oluyor.
mesela bugün deniz çok dalgalı idi, dün gece de yağmur yağmış çok. ben gök gürültüsünü duyup kıçını devirip uyumaya devam ettim. çandarlı'ya hiç kar yağmayacak öte yandan. halbuki anakara'da kar yağmasını bekler idim pencereler boyunca. olsun anakara'da da balıklar yüzmüyordu. bu hafta çocuklar çektikleri fotoğrafları getirmişler okula. gülümseme sebebi. iyimser bir gül...
sonra sesim kısıldıydı, çıkaramadık valla. doktora gittim, sinirlendim. sesim çıkmıyor, duyamıyorsun işte kaltak karı, rapor almaya gitmişim sadece, amacım buymuş, öyle dedi. değişik. 
öğrencimin verdiği kitabı okuyorum halen, içinde kurt adamlar, vampirler var. düzene çaktırmadan küfrediyor kitap. inceden hoşuma gidiyor. acaba ermanım bunu algılıyor mu? algılıyordur bence. ege denizi kadar güzel bakıyor tosba :)
insanlar tanıyorum poyraz eserken bir yandan. bana yeni yeni türküler* keşfettiren var, onu çok seviyorum işte. güzel de rakı içiyor, candır.  zeytin toplamaya gittiğim de var, ona da hürmetler sunuyorum. ha bir de uzak durulmayı gerektirenler var, dediğim günaydına bile yazık diyorum akşamları. amaan bre!  sonra sevdiklerime bir çay koyuyorum. bir nevi günah çıkarma, kapiş?
çandarlı'ya kar yağmayacak, ben yağmuru umuyorum. 

*can

Hiç yorum yok: