yazabilmek istediğim o kadar çok şey var ki. ama neresinden başlayacağını bilememek belki de bağırmak isteği buna engel oluyor. öte yandan susmak, gülmek, bakmak, sarılmak, özlemek, aşk, kızmak, umut etmek, hayal kırıklığı, kız çocukları, deniz kokusu, hüzün, mutluluk, heyecan,... bunları nasıl dillendiririm bilemiyorum.
garip!
oysa ki bu saydıklarım ve nicesi o kadar net açığa çıkıyor ki bugünlerde. içim de kayıklar var sanki her an alabora olacaklar gibi bazen, bazen de hiç bir dalganın gücü yetmezmiş gibi onlara. mutluluktan gözlerimin parladığı anlarla, öfkemin beni mutsuz ettiği anlar iki yakın arkadaş gibiler. duygularım birbirine giriyor ben nedenini bulamıyorum. ama bu beni hırçın yapıyor, fark ediyorum. çözüm üretemiyorum.
ama az evvel öğrendim ki, yemekli vagonda çay 1,5 lira, Türk kahvesi 2,5 lira imiş. şimdi, haydarpaşa garında olsak ya. ya da cunda' da bir meyhane de.
hele şimdi tanımadığımız bir şehrin hiç el ele yürümediğimiz sokaklarında daha evvel hiç görmediğimiz ahbaplarımızla muhabbet ediyor olmak vardı.
ve şarkılar
ve şiirler,
ve birbirinden güzel düşler...
2 yorum:
iyi ki bu blogu izliyorum ,iyi ki..
iyi ki buradasın, iyi ki cümlelerini görebiliyorum, iyi ki..
Yorum Gönder