bir sürü öğretmen vardı. hayallerini ertelemek zorunda bırakılmış, öğrencilerine kavuşamamış öğretmenler. eğitim fakültelerinden mezun olmuş, fakat sonrasında neden bunca yıl o bölümlerde okuduk ki diye düşündürtülen, pişman edilen bir sürü öğretmen. öğretmenlik vasıfları çoktan seçmeli testlerle ölçülen hatta çoktan seçmelileri çok çok doğru yapmaları da yetmeyen öğretmenler.
demirtepe'den kızılay'a yürüdüler, yürürken dertlerini anlatmaya çalıştılar. sloganlar attılar, tek istekleri olması gerekene ulaşmaktı: öğretmenlik yapmak.
bugün orada olamadım, arkadaşlarımla bir ağızdan bağıramadım. gitmek istedim ama gitmedim. düşündüm, umut ettim, bir gün bu ülkede insanlar hayallerine ulaşabilsin diye dua ettim. bir an gülümsedim. çok güzeldi.
....
..
bugün Anakara'da ben en sevdiğim matematik öğretmenimin kalbini kırdım. sanki O'nu önemsemedim sandı, yapmak istediklerine saygı duymadığımı ya da düşündüklerini ciddiye almadığımı sandı. el ele, demirtepe'den kızılay'a sloganlar atarak yürümeliydik, biliyorum...
öylesine güzel bir öğretmen olacaksın ki sen sevgili'm; ben sana hep imreneceğim, senden ilham almaya çalışacağım, gurur duyacağım.. öğrencilerini de kıskanabilirim, haberin olsun :)
öylesine güzel bir öğretmen olacaksın ki sen sevgili'm; ben sana hep imreneceğim, senden ilham almaya çalışacağım, gurur duyacağım.. öğrencilerini de kıskanabilirim, haberin olsun :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder