çocukluğumdan beri isterim farklı coğrafyalarda bambaşka sokaklarda dolaşmayı: kahve içeceğim yeri ararken kaybolmayı... çat pat ingilizcemle birisine yol sorup onu yarım yamalak anlayıp da kahve içeceğim mekanı bulduğumu sanmayı, belki birileri ile arkadaş olabilmeyi. çocukken hayal kurabilmek cidden hayal kurabilmek oluyor: bir kere dünyaları yerinde oynatabileceğine inanıyorsun. güçlüsün hem de herkesten güçlüsün. ülke ülke gezme hayallerimi kimi zaman bisikletin üstünde kimi zaman trenle bazen yürüyerek diye hayal etmiştim. bununla ilgili kitaplar okudum, filmler izledim, rotalar yaptım kendime hatta. büyüdükçe de anlattım insanlara hayallerimi hem de aynı heyecan ve inançla. sonraları en sevdiklerimin dahi beni geçiştirişlerini izledim, bana saygı duymayışlarını ve saçmaladığımı hissettirdiler. (insanlar sevdiklerine neden acımasızdır ki?) böyle hayalleri olmayanların benim hayallerimi yapabildiklerini gördüm, görüyorum. şimdi onların gezdikleri sokakları ben dinliyorum, izliyorum ama içim nasıl da buruk...
neye göre kime göre bilmiyorum ama ucuz uçak bileti diye bir şey varsa umarım çıkar karşımıza...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder