inandırıyorlar bizleri elimizdeki yaşamların bizler için en doğru olduğuna. çaresizce (aslında emin değilim, belki de kolay olan budur, bir çaresizlik kuytusunda saklanmak ) kabulleniyoruz bizde. yoksa kim ister yoksul olmayı, kim ister sevdiklerinde uzağında yaşamayı, kim ister öldürülmeyi.. kumdan kale yapamadan, ıslık çalamadan çocukluklarını yitirenler var. daha küçücükken evlendirilen kızlar var yeryüzünde. sıçtığımın dünyasında acılar var büyük acılar hem de. yakın da, uzak da, öte de, beri de ayrımlar var. insanca yanımızı alanlar var. üzülmek için aynı olmaya gerek var mı? sevmek için aynı olmaya gerek var mı? bir gökyüzünün altında mutlu olamaz mıydık? bir türküyü kendimizce mırıldanamaz mıydık? beraber çay içemez miydik?
hayallerimizi istediler, mal gibi verdik. ben diyeyim de hayalsiz bok gibi olacak dünya. bokun içinde boğula boğula öleceğiz. hepimize de afiyet olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder