uzak kalmaya çalışmak. arkadaşlardan, dostlardan kendini geri çekmek. kafadan geçenleri seyreltmiyor ki biraz da olsa. boğuluyorsan yine boğuluyorsundur. net.
kızgınlık:
ona buna değil. en çok da kendine.
insan mutlu yaşamazsa mutlu ölemez ki. ama unutmuşum ben: yaşamak umrunda değil ki insanların derdimiz nefes almak sadece. mutsuz ölmüşsün çok mu?
ben küçükken, derlerdi ki; bak kızım haksızlık etme kimseye, kötü olma, yaptığın her şeyi iyi yap: hakkını ver. çok kanıksamışım bunları ben. bugünler de hata olduğunu düşünüyorum doğruluk peşinde koşmanın. evvel zaman içinde gözlerimi ışıldatan cümleler eden büyükler içine edilmiş dünyaya gözlerimi kapamamı istiyorlar şimdi.
sormazlar mı peki size?
her görmezden geldiğimizde olan bitene, her sustuğumuzda biz de içine etmiyor muyuz dünyanın? hep beraber. iyisi-kötüsü tüm insanlık leş gibi etmiyor mu hayalleri, okyanusları...
farkı yok ki kötüyle iyinin. hatta kötüler daha dürüstler kanımca.
ah be büyükler, neden iyi olmaya heves ettirdiniz vakti zamanında?