Şubat 20, 2012

yoğurt

"küçüktüm ufacıktım
top oynadım acıktım
buldum yerde bir erik
kaptı bir alageyik
geyik beni kaçırdı
kaf dağından aşırdı"


yoğurt yiyiniz efendim. mümkünse annenizin yaptığını yiyiniz. küçükken (ama hiç ufacık olmadım, her daim gürbüzdüm) yoğurt yemem için babam şeker katardı içine, şekerli yoğurt, babamın icadı sanırdım. sonra meyveli yoğurtlar çıktı. pek datluydular. lakin yokuştan aşağı doğru beni yuvarlasalar okula kadar ulaşabilecek bir kütleye sahip olmuştum; gerçi bunda yoğurdun suçu yoktu, şekerli dahi olsa onun suçu değildi. yoğurdu bıraktım. fakat cipsi bırakamadım. keza çukulata da gücüme güç katıyordu. yanaklarım kırmızı idi; kanlı-canlı, saçlarım küt. dondurmayı da severdim. ama yoğurdu bırakmıştım. çocuk olmak, yoğurt üretimindeki katkılarından ötürü anne babaya müteşekkir olmak lakin kahramanca ondan vazgeçmek demekti. sonra büyüdüm, yukarıda ki şiiri* lisede öğrendim, ama  ortaokulu özledim.
yoğurt yiyorum; annemin yaptığı, babamın "o az olmuş biraz daha koy tabağa" dediği yoğurdu. cipsi bıraktım gibi, çukulatayı severim. saçlarım küt değil, uzadı. öhöm, az biraz kilo verdim. üniversiteyi bitirip, işsiz bile oldum. lakin ben ortaokulu özledim. çok. belki de özlediğim, çocukluğum, sokaklar da fütursuzca saklambaç oynamak ya da basketbol çoğu kez futbol. ah, belki de "ağlamak" sebeplerinin yorucu olmayışı, saflığı. sıkıntıdan ağlamazdım, sadece ağlardım. ama artık içim daralınca geçici çözümler için ağlıyorum. saflığını kaybediyor gibi ağlamalar. büyümek bundan ötürü kötü sanırım. bilmiyorum. yeteri kadar büyümedim:) direniyorum. 
yoğurt yiyiniz, ağladığınızda sevdiklerinize sarılınız.o zaman aklınıza tekerlemeler gelir. 
iyi geceler olsun.
*ziya gökalp'in bir şiiri imiş(tekerleme gibi);bilmiyordum, öğrendim.

4 yorum:

sokak dedi ki...

Annemizin yoğurdu için sütçümüzün sütü lazım, bi bulsak o sütçüyü:)

Sahi bu yazdığın konuları nasıl bir araya getirdin, bu posttan ne anlayarak ayrılıyorum bilmiyorum:)

kahvenin seki makbuldür dedi ki...

:) sanırsam düşeyazdım :) giriş-gelişme-sonuç üçlüsünden biraz müsaade aldım bu kez.
sokaklarına selam olsun:)

PukiDiki dedi ki...

Baban keşfetmedi şekerli yoğurdu emin ol benim de çocukluğumun vazgeçilmez yiyeceği idi. Ayıptır söylemesi pek zayıf bir çocuktum en son 4 yaşındayken kocaman yanaklarım varmış. Annem baktı bir şey yediremiyor öğlenleri dayardı önüme şekerli yoğurdu bende bir güzel yerdim. Onda aldığım tadı hiç bir meyveli yoğurt vermiyor ama şimdilerde şekerli yoğurdun da tadı tuzu yok, küçücük ufacık kalmalıymış insan...

kahvenin seki makbuldür dedi ki...

:) babam keşfetti sanayım da şekerli yoğurdu,büyümeyeyim be PukiDiki :)