Temmuz 17, 2015

elemanı değil

bir erkek sadece sevdiği kadına ait değildir. evet, çok sever o kadını; yüzünü güldürmek için her şeyi de yapar belki ama sevdiği kadının ona ait olduğu gibi ait değildir ona. doğduğu yere aittir, annesine aittir, benzemediğini iddia ettiği ama benzediği babasına aittir de nedense sevdiği kadına ait olamaz bir türlü.  mesela söz verip de bırakamadığı cigaraya da aitliği vardır,  vefasız diye adlandırılmaktan korkan hissine aittir, toplumun doğrularına aittir sonra. hem de öyle böyle bir aidiyet değildir bu bahsini ettiğim toplum. ee dışlanmak var işin ucunda, ayıplanmak var. ağzına sıçtığımın toplumu kadını her gün dışlar her gün ayıpsar da; kadın direnir. ne acayip halbuki biz değil miydik korunmaya muhtaç olan babalarımızca, sevgililerimizce, kardeşlerimizce? bir kadının bir erkeğe göre “mangal gibi yüreğini” kıyaslayacak olursak erkek tırt kalır.

aidiyet diyorduk.
evet, bir erkek tuttuğu takıma aittir, siyasete aittir, kurulan 20 cümleden sadece 4 ‘ünü anladığı televizyon programlarına aittir, ama nedendir bilmem sevdiği kadına ait değildir. belki geceleri sarıldığı karısına da ait olmak aklından geçer de ona bunu belli etmektense onun içini incitmeyi tercih eder.  kurduğu cümlelerin nereye vardığını o an anlayamaz ama sevgilisinin ulaşmak istediği sokakları bir çırpıda yakıverir. çünkü bilir bir kadının gönlünü almak ona acıklı acıklı bakmakla başarılabilir, bir de ellerini tuttun mu tamamdır.
kadın anlatır, uzunca anlatır. çok anlatır. öyle bir anlatır ki tam 28 yıl hiçbir dostuna, arkadaşına anlatamadığı kadar anlatır ona. annesini, babasını, kardeşini anlatır. aslında anlatmamanın doğru olduğu bile bile anlatır. kayıkları, okyanusları, simiti, çayı anlatır. insanları anlatır. hayallerini anlatır. erkek onu dinler, hakikaten dinliyor sanır kadın sevdiği adamı. e seviyorlar birbirlerini çünkü.  bu anlatılanlar kullanılır bir gün. birden çok hem de. yani sadece bir gün değil hep kullanılır. hayal kırıklığı oluverir erkek, hep çok sever kadın canı gibi sever onu. ama sessizleşir kadın her gün, kin diye bir şey varsa böyle böyle büyür.


sonuçta bir kadın babasıyla kavga edebilir, annesini koruyabilir hep. toplum onu her engellediğinde kabuğunu biraz daha kırar. kafa tutar dünyaya. gerçekten yapar bunu. bir kahramana ihtiyacı yoktur bunun için. zira kahraman ait olamıyorsa kadına, onu çok seven kadını cepte görüyorsa yazık ediyordur onca şiire, türküye, çaya…

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Ne tadınık bi burukluk....