Nisan 17, 2013

s.çmak

kaybetmeyeceğini düşünmek... ne aptalca. 
bir gün beklediklerini kaybedersin: iki satır yazı, bir şarkı gibi çok bir şey de değildir sözünü ettiklerim. zaman geçer kayıkların hepsini bir göle çürümeye bırakırsın. çünkü bilirsin ki okyanuslara gitmek mümkün değildir artık. dolayısıyla kayıkları görmek hüzün verir. sonra gömersin kafanı, kesersin muhabbeti insanlarla, bir başına olursun. zamanlar geçmeye devam eder: 
herkes olursun. 
zaten kalmaz üzüntü o vakit. hiç bir şey kalmaz: ne bir bardak çaya sevinirsin ne ara ara cigara içmek istersin. bir balkan ezgisinde rakı içmenin düşüncesi seni sarhoş ederken bunun ne kadar fuzuli olduğu kendine telkin eder durursun her gün oturmuş saçma sapan bir dizi izlerken televizyonda. ve buna inanırsın da. ee ne de olsa hayat: aşk olmadan; sırf üremek için sevişmek, yemek yemek, sıçmak ve de uyumak içindi. 
belki de her türlü onursuzluğu özümsemek için sessizlikti hayat?

2 yorum:

semmma dedi ki...

belki de bu yazıyı okuyup "ne kadar da ben.." demekti..

kahvenin seki makbuldür dedi ki...

direniyorum. ama kendimi salmaya az kaldı sanki..