Ocak 31, 2013

öptük

fotoğraf: kahvenin seki makbuldür

üzülürüm, içerlerim, dertlenirim...
doğrudur.
lakin delicesine mutlu olduğum vakitler de az değildir hani.
işin özü, itinayla güzel anı biriktiririm.


öptüm.
öptük.

Ocak 29, 2013

günler

zor günler olur, hep oldu, olacaktır da.
olsun.
geçecek ki..
sen benim en güzel yanımsın, umut gibi. kar yağarken ki anakara sokakları gibi, beklediğim eylül akşamları gibi.
ve sarılmak.. dünyanın en güzel şeyi.
bitmesin şimdi saatler, geçmesin günler.
olmaz mı?

Ocak 27, 2013

hoşgeldin

bugün bir hayalimi gerçek etti sevgili'm.
cem adrian'ı dinledik, sarılırken, beraber yan yana.
bir garip trans haliydi, bir hayalin gerçek olması ne güzelmiş..

bugün öyle güzel bir uykuya yatacağım ki. hem 2 hafta daha benle olabilecek sevgili'm. sonra yine gidecek ama olsun. bir gün hep yan yana olacağız.


Hosgeldin by Cem Adrian on Grooveshark

Ocak 20, 2013

ışıltı


geçen gün  o kadar çok mutlu oldum ki:
hemen hemen 2 aydır matematik çalıştırdığım 7. sınıf öğrencim sebep oldu sevincime. ilk iki matematik sınavından umduğum başarıyı gösterememişti. bende üzülmeye başlamıştım. acaba yeterince iletişim kuramıyorum mu, faydalı olamıyorum mu ona diye. öğreniyordu, ilerliyordu hatta sınıfta ders katılımı oldukça artmıştı. evet ama o da somut bir şeyler görmek, ben şu puanı aldım matematikten deyip kendini iyi hissetmek istiyordu. biliyordum. 

ve nihayet başardık.
annesi aradı öğrencimin teşekkür etti. çok mutlu oldum. hatta öğrencimin okuldaki öğretmeni beni kutlamış. bir meslektaşım tarafından bana güzel şeyler söylenmesi o kadar sevindir ki beni.
hele bir de öğrencimin tattığı başarı duygunu düşündükçe, kendine güvenin geldiğini bildikçe yerimde duramıyorum, gözlerim ışıldıyor.

Ocak 19, 2013

balık

önceden de bir hayat yaşamışsam eğer, ben bir balık türüydüm. okyanus okyanus gezen, denizleri gören bir balıktım. diğerlerine av olmamayı başarmış, görmek istediğim her yeri görmüştüm.
zira bu kadar istemek uzakları, düşlemek yolları normal değil.

özlemek, ne acayip.

Ocak 15, 2013

25

ya unutmak olmasaydı; nefessiz kalır,ölürdük.

Ocak 13, 2013

boş ver!

kabullen kızım kabullen, "düş" diye bir şey yok. şahane şeyler öyle şahane kalmazlar. inanma, aksini savunanlara (en başta kendine). orta yolu bul ki mutsuz olmayasın. mutlu olmak fazla lüks zaten. bekleme, hiçbir şeyi bekleme. çok güveniyor olsan bile onlara, bekleme: git sen yap. yapmaya çalış. zaten senin en iyi bildiğin bu değil miydi? kendi umutsuzluğunu kendin dağıtmak, kendin şarkını kendin bulmak ve kendi yağmurunda yürümek... bunları o kadar çok yap ki, bir dünyaya yetsin. 
boş ver!

deli bando



bir de "sen beni sokaklarda say" var ki...
hepsini dinleyiniz.

Ocak 12, 2013

psikolog5

artık ödevlerim olmayacak. ödev kisvesinde yapacaklarım olacak.
iyi gidiyorum gibi.
çılgın bir ilerlemem olmadı ama yerimde de saymadım sanki. 

Ocak 04, 2013

küfür

"hadi bir şeyler söyle, çocuk gözlerim dolsun."

hem sindireceksin olan biteni, hem içini dökemeyeceksin hem de ruhunun acıtılmasına izin vereceksin.
---
bu ara şarkılar anlamsız. 
---
büyüyorsan eğer, bunu dibine kadar hissettirecekler sana. sorularını, kızgınlıklarını ve üzgünlüklerini saklamayı öğreneceksin öncelikle, mutlu gibi yapmalısın ki kimse üzerine alınmasın senin hüznünü. insanın çocuk olduğu vakitleri özlemesinin sebebinin büyüdükçe dürüstlükten verdiği tavizler olduğunu düşünüyorum. ve çocuklara hayranlığım büyüyor. kendim dahil büyümekte olanlara acıyorum ve büyüklerden nefret ediyorum. 
zorlanıyorum işte neden anlamıyorsunuz?
ha, bazen düşünmüyor da değilim: ya diyorum, sek kahve abartıyorsun sen bu büyümek mevzunu. yaşa işte güzelim! düşünmeden, sorgulamadan, merak etmeden. konuşulanlara evet de, başını salla. anlamsızca gülücükler saç her yere. derdin ne be sek kahve? 
muhabbet etmek istiyorsun değil mi? biliyorsun, her daim mutluluklar üzerine konuşulmaz, her şey güzel gitmiyor evinde, sokağında, ülkende.. bunları konuşmak istiyorsun değil mi? fikirlerini merak ettiklerin var, ama onlar senin fikirlerini merak etmiyorlar ki. bu çok acımasız. sen onların umutsuz anlarında bile merak ettin ki, üzülmeyi göze alarak onların gözlerinin ta içine bakarak onları dinledin ki. yeri geldi seni suçladılar, kızmadın sen onlara. ve yeri geldi onların hüzünlerinin sebepleri arasında kendini gördün ama vicdan azabının verdiği suçluluğu onlara yansıtmadın. peki sana neden böyle yapıyorlar sek kahve?
----

anlamıyorum. hayallerimle suçlandığım zamanlar oldu, umutlarımla yargılandığımı hissettirdikleri anlar vardı. şimdi umutsuzluklarımı yadırgıyorlar, mutsuzluğuma kızıyorlar.
ben mi deliriyorum? siz mi?


Ocak 03, 2013

bir meyhane garsonu

işte
ısınmış parke yolun kokusu
demek ki ben mutsuzum
tuhaf bir su içmişim de sanki içim görünüyor
gözlerim buzdan
içimde yaz kırıkları.

eklemek gerek
büyümesi gibi bir salyangozun
yıllarla değil, yıllarla değil
saniyelerle kıvrılmıştır kabuğum.
                        E. Cansever

boş

bu ara inandıklarımı her zamankinden daha çok sorguluyorum.
daha çok başım ağrıyor.
korkuyorum. çok korkuyorum.

Ocak 02, 2013